Erdoğan’ın Şerefle Dansı
Erdoğan’ın Şerefle Dansı
Şeref; bir insanın kendisine karşı başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değerdir. Bu bağlamda şeref bir insan için vazgeçilmezi oluşturan kişisel değerler arasında gösterilmelidir. Erdemli, gözü pek ve yeteneğiyle kazandığı iyi şöhret insanın şerefini oluşturur.
Son dönemde içerik olarak pek fazla takip etmediğim (duyduklarım ziyadesiyle bunu bana anlattı) bir “ayakkabı kutusu” sansasyon yarattı ülkemde. Türk Milleti olarak bu gibi olaylara çok çabuk tepki verdiğimiz göz önünde olsada aslı bu değil bence. Çünkü Türk Milleti diye adlandırdığımız aziz vatanımın fedakar vatandaşları böyle bir konuda olumlu tepki sunmazlar. Dolayısıyla bu olaya olumlu bakan(bakmaya çalışan, çünkü çıkarları bu yönde) kesimler tamamen sempatizan rolü üstlenmişlerdir. Yeri geldiğinde Müslümanlıktan dem vuran hükümet ve yalakaları, bu haksızlık karşısında nasıl oluyorda hala Müslümanlıklarını böyle bir çıkar doğrultusunda kullanıyorlar. Allah’a inananların haksızlık ile alakaları olmaması gerektiğini sanırım sadece ben düşünmüyorum ki Allah’ta kelamlarında bu konulara değinmiştir. O halde açıkça bellidir ki bizim ülkemiz 1940′lardan beri Müslümanlık ve İslam kavramları açısından sürekli bir cenderede tutulmuş, olumsuz olarak zararlı yönlerden sürekli karıştırılmıştır. Türk Milleti tarihi konusunda nasıl hassassa dini konusunda en az o kadar hassastır. Bu nedenle Türkiye’de yaşayan Müslümanlar İslam hakkında en ufak kötü bir olayda kendilerini belli etmişlerdir.
Fakat bugüne baktığımızda sayılamayacak kadar kötülük edilen bu ülkeye kendilerine İslamcı kesim diyen bir grup tarafından sürekli olarak bir yozlaştırma hareketi olmaktadır. Dini başka amaçlar için kullanmaya başlayan bu kesimin ve yalakalarının foyaları bir bir ortaya çıksada, bizim ülkemizin içinde yaşayıp kendilerine şimdiye kadar Türk diyen ve bu iktidarla tek tek ırklarını belli edip kendilerini özerk hissedenler bunlara göz yummaktadır.
Yukarıda bahsini açtığım “Şeref” kavramı, bu gibi insanlarda bulunur mu? Buna siz karar verin.
Gelelim bu yazının asıl amacına, Müslümanım deyip halkı her yaptığına alet eden, dini açıkça kullanan, bir dediği ötekini tutmayan ve ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan ünvanına ulaşmış hain dencek kadar bu ülke için zararlı o şahsa (adam demiyorum adamlık onun için ulaşılmaz bir mertebedir).
Yukarıda bahsini açtığım o “ayakkabı kutuları” olayında kendi oğluda ilişkiliymiş. Bu Başbakan olacak şahıs daha öncede bir konuda o kadar şerefsizce davrandı ki, kendi etti kendi buldu desem yeridir.
Hatırlarsınız bundan daha 3 yıl önce falan bir muhabbet döndü ülkemin gündeminde. İmralı’da tutuklu(?) bulunan (veya bulunduğu varsayılan) bizim “bebek katili” olarak tanıdığımız, bu şahsınsa “Sayın” diye nitelediği bir şerefsiz var. Bu hainle görüşmeler yaptığı halde “Apo ile görüşen şerefsizdir, namussuzdur.” diye 2010′da Samsun ve Kayseri’de verdiği mitinglerde bunu dile getirmişti. Daha sonra yıl 2013 Ocak ayında TRT’de bir konuşmasında “Apo ile görüşüyoruz.” demişti. Akabinde Mart ayında yine “Görüştüğümüzü ispatlamayan alçaktır.” dedi. Ben şimdi soruyorum buradan malum şahsa acaba Şeref nedir biliyor musun? Bilmesende bu çelişkilerle kendi kendini şerefsiz yaptın memnun musun?
Yetmedi daha bir çok şey var fakat bunları tek yazıya sığdıramam. Dolayısıyla “ayakkabı kutuları”na dönersek; bu milleti kandırıp, kendi oğlunu yargının elinden kaçırarak bizzat himayesinde muhafaza etmesi de şerefsilik değildir de nedir?
Benim ülkemin generalleri, siyasetçileri, gazetecileri yani aydınları Silivri’de bir zamanın “Bekirağa Bölüğü”nü yaşamasının sebebi senin yargının sonucu değil mi? Madem hak ve adaletten, dinden ve Müslümanlıktan dem vuruyorsun, adaletin kendi oğluna neden işlemiyor? “Benim çocularımdan birisi bu olayla ilgiliyse evlatlıktan redderim.” diye ahkam kesmeyi biliyorsunda dediğini icraata neden dökemiyorsun?
İşte Şeref kavramını kısaca yukarda bi’ kaç cümle ile açıklarken, bu yazının tamamı bile şerefsizliği açıklamaya yetmiyor. Velhasıl 11 yıldır görmediği kalmayan, bir zamanlar kazıkların sonuna kadar girdiğine inanan halk, siz bu durumda kazığı daha ne kadar yemiş olursunuz?
Müslümanlara sesleniyorum, ben bir Müslüman olarak hak yiyenin yanında olamam ya siz nasıl buna razı oluyorsunuz? Bu Müslümanlık mıdır? Siz böylelikle dininizi yozlaştırdığınızın, bağnazlaştığınızın hatta yobazlaştığınız nasıl farkına varacaksınız? Sizler Müslümansanız İslamiyet nedir? İslamiyet buysa hak hukuk, adalet bunun neresindedir? Bu ülkenin Müslüman olmayan kesimleri bu gibi olaylarda hakkın hukukun ne olduğunun farkına varırken siz nasıl bu denli cahil, vurdumduymaz olabilirsiniz? Vicdandan yoksun bir kalabalık oldunuz farkına varın. Şeref, şerefsizlerin dilinde sadece şerefsizliklerini ispatlar. Buna göz yumanda şerefsizdir.
